Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Bursa’ya gelen Adalet Bakanı Tunç, 31 Mart’ta gerçekleştirilecek olan yerel seçimlerde sandık güvenliğine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Tunç, AKP Bursa İl Başkanlığını ziyaretinde, kentteki programı kapsamında Bölge Adliye Mahkemesi bünyesinde Türkiye’de ilk olan Hakim Savcı Yardımcılığı Uygulama Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi.
Hakim ya da savcı olabilmek için öncelikle Hakim ve Savcı Yardımcılığı Sınavı’na girmek gerektiğini belirten Tunç, “Sınavı kazananların önce 3 yıl hakim ve savcı yardımcılığı yapması lazım. Eskiden iki yıl hakim savcı adaylığı yapması gerekiyordu, şimdi artık 3 yıl hakim ve savcı yardımcılığı. Bunun da ilk uygulama merkezinin açılışını Bursa’mızda gerçekleştirdik. Yargı camiamız için hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” diye konuştu.
Bursa’ya daha önce de önemli adliye yatırımları yapıldığını anımsatan Tunç, ilk derece mahkemelerini ziyaret ettiklerinde fiziki mekanın yetersiz gelmeye başladığını gördüklerini, bunun için projeler hazırlayacaklarını aktardı.
Tunç, Türkiye’nin yerel seçim arifesinde olduğunu anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bursa’mız inşallah 31 Mart’ta yine ‘gerçek belediyecilik’ diyecek. Cumhur İttifakı olarak inşallah Bursa’mız kazanmaya devam edecek. Biz buna yürekten inanıyoruz. Bu konuda da teşkilatımızın çok büyük katkısı olacak. Bursa’mıza kazandırdığımız sayısız hizmetler var. Bugün minibüsle dolaşırken görmek mümkün. Hastane binaları, okul binaları, üniversiteler, şimdi hızlı tren projesi çalışması devam ediyor. Yani saymakla bitmeyecek, yatırımlar gerçekleşti Bursa’mız için ve sadece İstanbul ile Bursa arasındaki yollara, Bursa ile İzmir arasındaki yollara baktığımız zaman devasa yatırımlar. Bunların inşallah önümüzdeki süreçte yerel yönetimler ve hükümetimizle uyumlu bir şekilde daha hızlı bir şekilde devam etmesi noktasındaki kararlılığı ve doğru kararı inşallah milletimiz 31 Mart’ta verecek. Biz buna yürekten inanıyoruz.”
“MILLETİMİZİN ONAYIYLA ÖNEMLİ REFORMLARA İMZA ATTIK”
Tunç, AKP’nin adeta bir millet hareketi olarak doğduğunu ve 14 ay gibi kısa sürede tek başına iktidara geldiğini iddia ederek, vesayetçi anlayışın hep direniş gösterdiğini ve partinin 367 krizi, 2008’de kapatma davası, MİT tırları krizi ve Gezi olayları gibi badireler atlattığını ifade etti.
Bakan Tunç, en son 15 Temmuz 2016 gecesi darbe kalkışmasında bulunulduğunu anlatarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Milletimizin şanlı direnişiyle, kahramanlığıyla o karanlık geceyi milletimiz, Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde aydınlığa çevirdi ve o günden sonra da artık bir anayasa değişikliği ihtiyacı 2017’de hükümet sistemi değişikliği ihtiyacı ortaya çıktı ve Cumhur İttifakı’yla beraber Anayasa’mızda çok önemli bir değişikliği hayata geçirdik; o da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Halkın doğrudan doğruya yönetimini belirlediği, yürütmeyi belirlediği, yasama, yürütme, yargının, kuvvetler ayrılığı sisteminin uygulandığı ama bu kuvvetlerin birbirini denetlediği bir mekanizmayı hayata geçirdik ve Anayasa’mızda sadece hükümet sistemi değişiklikleriyle kalmadık.
21 yılda Anayasa’mızdaki vesayetçi ruhu ortadan kaldıracak, kaldırmaya yönelik önemli reformları da hayata geçirdik. Özellikle yargı birliğinin sağlanması, askeri yargının kaldırılması… Askeri Yüksek İdare Mahkemelerini, Askeri Yargıtayı yani sivillerin askeri mahkemelerde yargılandığı bir dönemi yaşadı Türkiye. Devlet Güvenlik Mahkemelerini kaldırdık. Özel yetkili mahkemeleri kaldırdık. Bu anlamda özellikle yargı sistemimizin, demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirilmesi noktasında milletimizin onayıyla önemli reformlara imza attık.”
YENI ANAYASA İHTİYACI
Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulması gerektiğine işaret eden Tunç, Anayasa’yı sivil, demokratik, kuşatıcı hale getirmek gerektiğini belirtti.
Bu konuda herkesin mutabık olduğunu dile getiren Tunç, şunları anlattı:
“Siyasi düşüncesi çok farklı olsa da herkes, bütün siyasi partiler ‘Evet Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var’ diyor ama tabii ‘Bir masa etrafında toplanalım, uzlaşalım’ denildiğinde de bu zorluğu da hep beraber görüyoruz. Geçmişte bu konuda çok girişimler oldu ama maalesef başarıya ulaşamamıştı. 60 maddeye kadar uzlaşmalar oldu, sonrasında masalar dağıldı. Temennimiz 28. Yasama Dönemi, Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcı ve milletimize olan borcumuzu inşallah 28. Dönem parlamentosunda bir uzlaşma sağlanır ve darbe anayasasından da ülkemiz kurtulur. Demokratik, sivil bir anayasayla inşallah yolumuza devam ederiz.”
Yeni dönemde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci kabinesinin çok önemli gündem maddelerinin bulunduğuna değinen Tunç, “Bir kere birinci gündemimiz 11 vilayetimiz depremde yıkıldı, bir an önce bu şehirlerimizi ayağa kaldırmak ve tüm şehirlerimizi depreme ve afet riskine karşı duyarlı, dirençli hale getirmek. O nedenle yerel yönetimler önemli. Yerel yönetimlerin hükümetimizle uyumlu yapacağı çalışmalar, kentsel dönüşüm çalışmaları, vatandaşlarımızın daha güvenli şehirlerde, beldelerde yaşayabilmesi anlamında önemli. Bursa’da bu uyumun yakalanmış olması ve bundan sonra da bu uyumun devam edecek olmasının Bursa için bir fırsat ve şans olduğunu da ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
“TÜM PARTİLER SANDIKLARA SAHİP ÇIKSIN”
Bakan Tunç, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Burada avukatlarımız var, hukukçularımız var. Sandıklara sahip çıkacağız, tüm partiler sahip çıksın. Yani tüm partilerin hukukçuları olsun. Herkes kendi oyuna sahip çıksın ki millet iradesi en doğru bir şekilde tecelli etsin. Sayın Cumhurbaşkanı’mız geniş bir istişare neticesinde, geniş bir kamuoyu yoklaması neticesinde adayların tespitini sağlamaya çalıştı ve illerdeki adaylarımız belirlendi.
Şimdi sıra ilçelerimizde ve inşallah ilçelerimizdeki en doğru adaylar belirlenerek, o doğru adaylara vatandaşımız en doğru kararını inşallah verecektir ve onların güvenine layık olabilmek için de bizler gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Ben şimdiden 31 Mart seçimlerimizin Bursa’mıza ilçelerine ve tüm mahallelerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.”
News
